18 Nisan 2014 Cuma

Henüz bitmedi, sadece farklı

Hayat beni yaşamın tam içine çekti yine. Ne kadar garip, düştüm kalktım dizim acıdı desem ,aldım yedim dilim yandı desem , öldüm, ruhum karardı desem yine anlatamadım. Yok bunu anlatabilecek hiçbir kelime hiçbir sözcük yok.
Oysa ne çok biliriz nasihat ederiz, onu niye öyle yaptın, bunu niye yapmıyorsun, şöyle yapsana, yada nasıl böyle birşey yapar, niye yaptı,  hiç olur mu? Çok biliyoruz ya, En doğrusu bizimEdediğimiz, dediğimiz dedik ya,
Hayat bana bu yaşımda şunu öğretti ki, ben hiçbir şey bilmiyormuşum meğer, oturduğum sırça köşkten küçük hayat gailelerine hayıflanırken diğer yandan insanları yargılıyormuşum, yaftalıyormuşum, sorguluyormuşum. Meğer ben hiçbirşey bilmiyormuşum.
Öyle bir an gelir ki yaşamın bir noktasında dostum deyip elinizi, ekmeğinizi, hatta sırtınızı paylaştımlarınız sırra kadem basmışken, yeni tanıştığınızdan dost olmaz sözüne inat elini cömertçe size uzaran da sırtını veren de yenisi olur, ondan bana hayır gelmez dediğiniz en hayırlı, vefa beklediğiniz ise en vafasız çıkar, hançeri sırtınıza elinde hançer görmediğiniz saplar işte o acı var ya anlatılmaz çünkü anlatabilecek kelime bulamazsınız.
Son günlerde okuduğum kitapların da şekli değişti. Ne zaman normale dönerim bilemiyorum ama çocuklarımın endişelerini hissediyorum. Kızımın bana hediye olarak aldığı kitap Doreen Virtue ve James Van Praagh'ın "How to Heal a Grieving Heart"tan:
"From their side of life, the spirit people come close to you and share everyone of your hopes, wishes and dreams. They clearly hear your thoughts and will try influence you in ways that are for your highest good. They will walk every step with you, attampting to let you know that is live no over....just different
Yine çok bir arkadaşım Beki İkela Eriklinin Meleklerle yaşamak ve Meleklerin Gücü kitabını hediye etti. Ben her yerde kuş tüyleri bulurken. Kitapta okuduğum bir cümle çok hoşuma gitti.."Evrenimizi büyük bir puzzle  olarak düşünün. Bu puzzleda herkesin dolduracağı bir parça.Mucize şu ki, siz o puzzledaki yerinizi bulduğunuz zaman, benim de kendimi bulmam için gereken parçayı yerine koyuyorsunuz." Beki nin savunduğu hiç birşeyin tesadüf olmadığı , her an her yerde bize gönderilen mesajlar olabileceği fikri hiç fena gelmiyor yaralarımı sarmaya. Okumasını bilene elbette. Kitapta okuduğum bu cümle de benim için bir mesaj niteliği taşıyor
Hayat, yaşayacağımı düşündüğüm tüm günleri planlamak için çok uzun ama plan yapmak için de çok kısa. Ustelik biz planlar yaparken onun kıskıs güldüğünü biliyorum artık. En eğitici öğretmenin ise hayatın kendisi olduğunu öğrendim. Yaşadıklarım kabullenilmesi hiç kolay olmamasına rağmen, bakış açımı genişletti, anlayışım artarken, çok daha güçlendim. Kalıplardan, yaftalamalardan ön yargılardan sıyrılıp , daha bir insan oldum. Acılarla harmanlanmadıkça  kolay anlaşılamıyor ki hayat.


.